Açlık süresinin uzamasına bağlı olarak halsizlik, baş ağrısı gibi sorunların yaşanmaması için sahura mutlaka kalkılmalıdır. Sahur öğünü yavaş sindirilen ve besleyici değeri yüksek olan besinlerden oluşmalıdır. Ekmek tercihiniz kepek, tam buğday, çavdar ekmeği olabilir. Beyaz un, şeker gibi çok hızlı sindirilen besinlerden kaçınılmalıdır. Kızartılmış ve tuzlu besinler gün boyu mide bulantısına ve fazla susama hissine neden olacağından tüketiminden kaçınılmalıdır.
Uzun bir açlık sonrası iftar öğününde hızlı bir başlangıç yapmamak yemek sonrası hazımsızlık yaşamamanız açısından önemlidir. Yoğun öğün tüketimi öncesi 1 kase çorba yanında bir miktar ekmek ile başlangıç yapılmalı. 15-20 dakikalık bir mola sonrası öğüne devam edilmelidir. İftar öğününde ızgara/fırında et, tavuk, balık, yoğurt, cacık veya ayran, zeytinyağlı sebze yemekleri, kurubaklagil yemekleri, salata ve tam tahıllı ekmeklerden oluşan bir öğün tercih edilebilir.
İftardan 1 saat sonra hafif yürüyüşler ile enerji alımı dengesi korunabilir.
Ek olarak, ramazanda beslenme konusunda kafeinli içeceklerin tüketimi (çay, kahve vb.diğer) sıvı kaybına ve vücutta ödem problemlerine neden olacağı için sınırlandırılmalıdır. İftar ve sahur arasında taze meyve, 1-2 top dondurma, sütlü tatlı ve süt ürünleri ile ara öğünler yapılabilir.
Razaman ayı ile birlikte akıllara en çok gelen soruların başında “razamanda kilo verme – zayıflama mümkün mü?” gelmektedir.
Ramazan ayında uzun süreli açlık sonrası metabolizma hızı yavaşlamaktadır. Ancak diğer zamanlarda olduğu ramazan ayında da ideal bir beslenme programı ile kilo kaybı mümkündür. Bir uzman yardımı ile ramazan ayını hem daha konforlu geçirebilir hem de kilo kaybı sağlayabilirsiniz.